24 Ekim 2012 Çarşamba

Bu Koyunları Kesecek Miyiz?

Yarın kurban bayramı. Sokakta bir akrabanıza giderken, evde televizyon izlerken veya bir bayram ziyaretinde, "kurban kesmek"le ilgili birçok konuşmaya hatta görüntüye tanık olacaksınız. Elbette çocuklarınız da bu durumu -belki de ilk defa- fark edecekler. Peki onların sorularına nasıl cevap vermek gerekir? Onları bu kurban kesme ritüeline ne kadar dahil etmelisiniz? Yazımın en başından belirtmeliyim ki, kurbanın neden kesildiğini anlatmanızın ilk ve en önemli ölçütü sizin bu konuda ne düşündüğünüzdür.

Çocuğunuza "kurban" kavramını anlatma şeklinizde şimdiye kadar din/Allah kavramını nasıl işlediğiniz belirleyici bir rol oynar. Görmediği soyut bir kavrama inanmak fikri çocuğunuz için daha önceden tanıştığı bir alışkanlık ise kurban kesmeyi de yine bu çerçevede anlatabilirsiniz. Allah kavramını bilen/benimseyen çocuğa anlatmak daha kolaydır çünkü bu işlemin de Allah'a olan sorumluluğumuz gibi anlatılması mümkündür.

Henüz Allah kavramını bilmeyen çocuklar içinse olabildiğince duygu ve soyutluk katmadan kısa ve somut kelimelerle anlatmakta fayda vardır. Etrafınızdaki oruç tutan/tutmayan, namaz kılan/kılmayan insanları örnek vererek kurban kesmenin de benzer olduğunu; kimilerinin kurban kestiğini kimilerininse kesmediğini açıklayabilirsiniz.

Küçük Prens romanından
Fakat unutulmamalıdır ki çocuklar hayvan sevgisinde yetişkinlere göre daha duyarlıdır. Hatırlayın ki birçok çocuk kitabının konusu ve ana karakterleri hayvanlar üstünden işlenir. Klasik çocuk edebiyatının vazgeçilmezi Küçük Prens'le tanışma repliğini kim unutabilir ki?
- Ne olur, bir koyun çiz bana...
- Ne?
- Bir koyun çiz bana.
 
Bir bakıma, hayvanlar çocuk dünyasının en bilindik dostlarıdır. Bu nedenle bir hayvanın kesilip yenmesi onlara oldukça acıklı gelebilir. Onlar için bir koyunun, kuzunun kesilip yenmesiyle sokaktaki çok sevdikleri tekir kedinin kesilmesi arasında çok fark olmayabilir. Çünkü onların kitaplarında ve hayalgüçlerinde hayvanların hepsi beraber yaşayan kocaman bir ailedir.

Bugüne kadar defalarca tavuk, et, balık yemiş olsalar da hayvan yediğinin farkında olmayabilirler. Kurban bayramı zamanında ise sıkça ve alenen hayvanın yendiği vurglanır. İşte onlar için esas üzücü taraf da budur; çünkü kesenleri katil kendileriniyse suç ortağı zannedebilirler. Bunu engellemek adına, çok basitleştirilmiş haliyle de olsa ekolojik dengeden ve doğadaki beslenme zincirinden bahsedebilirsiniz. Böylelikle hem kurban etini yerken hem de sonraki zamanlarda et yemenin doğurabileceği suçluluk duygusunu engellemiş olursunuz.

Son notum ise kurban kesime çocukların şahit olmaları hakkında: Çocuğunuza kurban kesimini/kesim anını GÖSTERMEYİN. Bu görüntü travmatik anılar yaratabilir. Herhangi bir canlının can çekişerek öldüğünü görmek, değil çocuklara yetişkinlere dahi iyi gelmez. Lütfen çocukları bu görüntülerden uzak tutun.

Huzurun ve neşenin hakim olduğu, hatırlamanın ve hatırlanmanın mutluluğunu tattığınız bayramlar dilerim..

Sevgiler
Cemre Soysal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız için teşekkür ederim.
Cemre Soysal