19 Ağustos 2013 Pazartesi

Hayali Arkadaş


Okul öncesi dönemde (2 – 5 yaş arası) çocuğunuzun hayali bir arkadaş edindiğine, var olan oyuncak bebeğini canlı biriymiş gibi besleyip büyüttüğüne tanık olabilirsiniz. Hayali arkadaş konusu soyut ve somut kavramların arasındaki farkın henüz tam oturmadığı bir dönem olan okul öncesi dönemde sıklıkla rastlanan bir durumdur.

Çocuklar yetişkinlerin onlar için hazırladıkları ve onlar adına karar verdikleri bir dünyada yaşarlar. Yemek saatleri, uyku saatleri, nereye gidileceği, neyin doğu veya yanlış olduğu hep büyükler tarafından karar verilip çocuklara sunulmaktadır. Kendi hayatları üzerinde çok da fazla söz hakkı bulunmayan çocuklar için aslında hayali arkadaş bir nevi kendilerini iyi hissettikleri bir hayal ürünüdür. Hayallerinde yarattıkları bu arkadaşa veya hayvana istedikleri gibi yön verebilir, yetişkinlerin onlara yaptıklarını hayali arkadaşlara uyarlayabilirler. Hayali arkadaşına “sen şimdi burada sessizce oturmalısın çünkü ben annemle gidip dondurma yiyeceğim” diyen çocuk kendine kurulan otorite çemberini hayali arkadaşına uygulamaktadır.
 
 


Bu dönemde ortaya çıkan hayali arkadaşlar sadece otorite temelli değil, aynı zamanda zorluklarla başa çıkma metodu veya sadece sıkıntı gidermek için yaratılan bir oyun halinde de olabilir. Bu gibi durumlar çocuğun herhangi bir psikolojik sıkıntı içinde olduğunu göstermez. Çoğunlukla somut-soyut kavramı geliştikçe çocukların hayali arkadaşlardan da uzaklaştığı görülmektedir.

Aileler çocukların hayali arkadaşlarının olduğunu fark etmeleri durumunda paniklememeli, eğer çocuk anlatıyorsa onun hikayelerini dinlemelidirler. Önemli olan husus, hayali arkadaşı olan çocuğun gerçek hayatta başka arkadaşlarının olmasına özen göstermektir. Böylece salt hayal dünyasında yaşamasının önüne geçilmiş olunur. Diğer taraftan, çocuğu hayali arkadaşın olamayacağı gerçeğiyle yüzleştirmeye çalışmak ise çocuklarda hayal kırıklığına yol açabilir. Bu nedenle bir denge kurularak; hem onun bu yaratıcı dünyasına saygı duyulmalı hem de gerçek hayattan tam olarak kopması engellenmelidir. 

 
Sevgiler,
Cemre Soysal

17 Ağustos 2013 Cumartesi

Tuvalet Eğitimi Nasıl Olmalı?

Çocuğun özgürleşme adımlarından biri bezden kurtulma sürecidir. Bezi kullanmaya devam eden çocuk, yürümeye ve hatta kelimeleri çıkartmaya başlamış dahi olsa ona bakan kişiye günün belli bölümlerinde ihtiyaç duyar. Ebeveynler için de bezden kurtulma anı heyecanla beklenen bir gelişmedir. Bezi bırakmış çocukla dışarı çıkmak, hareket etmek çok daha kolaydır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki bezi bırakmak için kesin bir yaş olmamakla birlikte 2 yaşından itibaren çocuk hazır olduğunda denemeler yapılabilmektedir. Henüz hazır olmayan çocuğu zorla bezden ayrılmaya zorlamak sonrasında duygusal sorunlara yol açabileceği için bu geçişi mümkün olduğu kadar çocuğun hazır olma koşullarıyla doğru orantılı yapmakta fayda vardır.
İlk dikkat edilmesi gereken koşullar:

  • Çocuğun dil becerisinin kendisini ifade edecek seviyede olması. "Çiş, kaka, ıslak, yaptım" gibi kelimelerini anlamlarını doğru yerde kullanacak seviyede bir dil gelişimi gereklidir.
  • Çocuğun hayatındaki diğer değişkenlerin mümkün olduğunca sabit olması. Yeni bir kardeş doğumu, anne veya babanın uzakta olması, taşınma gibi olağan dışı durumların yaşandığı dönemlere bir de tuvalet eğitimini sıkıştırmak işleri zorlaştırabilir.
  • Çocuğun bezden veya bezdeki ıslaklıktan rahatsız olmaya başlaması. Bunun sağlanması için tuvalet eğitimine geçmeden önceki dönemde çocuğun tuvaletini yaptığını fark ettiğiniz anlarda bezini değiştirmek faydalı olacaktır. Böylece çocuk kuru kalmanın rahatlığına alışacaktır.
  • Bezi bırakmasına engel teşkil edecek herhangi bir fiziksel sıkıntısı yok ise. Bu konuda çocuk doktorunuza danışabilirsiniz. Kaslarını sıkma, tutma gibi becerilerinde sıkıntı olmadığından emin olunmalıdır.
  • Çocuktan istendiğinde belli bir süreyle oturabiliyor olması. Tuvalette oturup beklemesi gereken durumlar için ortalama 3-5 dakikalık bir süreye ihtiyacınız olacaktır. Oturmakta zorlanan çocuklar için sevdikleri bir kitabı yanlarına almalarına izin verebilirsiniz.
Eğer bu koşullar mevcutsa ve siz de buna hazırsanız ilk denemelere başlayabilirsiniz. Sizin de buna hazır olmanız çok önemlidir çünkü tuvalet eğitiminin ilk aşamalarında ufak kaçaklar, başarısızlıklar yaşanabilir ve bu da çok doğaldır. Hatta ilk denemede çocuğun buna hazır olmadığını anlayıp ertelemek zorunda da kalabilirsiniz. Önemli olan bu süreci travmatik bir anıya dönüştürmeden geçirebilmektir. 

Tuvalet eğitimini bir anda yapmaktansa aşamalı olarak yapmanızı tavsiye ederim. Çocuk dün bezlenip altı siliniyorken bugün büyük bir klozete oturtulup "Artık çişini buraya yapacaksın" komutuyla karşılaşırsa korkabilir. 

Eve bir lazımlık alarak işe başlayabilirsiniz. Renkli hatta tuvaletini yaptığında müzik çalanları bile var artık. Bu lazımlığı çocuğun en çok zaman geçirdiği odaya/mekana koyarak onunla tanışıklığını sağlayabilirsiniz. Çişini yapacağınız dönemlerde bezini açıp lazımlığa oturtarak başlayın. Eğer bunda zorlanırsanız ilk etapta bezini çıkartmadan sadece oturmasına da izin verebilirsiniz.Sonraki dönemlerde klozete yerleştireceğiniz oturaklar da işinizi kolaylaştıracaktır. 

Lazımlığa yaptığı her sefer onu abartılı olmayan bir şekilde tebrik etmeyi ihmal etmeyin. Çocuklar alkışlanmaktan hoşlanırlar! 

Lazımlığa oturma denemelerini sağlıklı olarak yaptığınızdan emin olduktan sonra gün içinde "Çişin var mı? Kakan var mı?" sorularına başlayın. Böylece çocuk bunun önceden haber verilmesi gereken bir durum olduğunu öğrenir.

Zaman zaman çocuklar kakalarının veya çişlerinin nereye gittiğini bilmek isterler. Çocuğunuz böyle bir soru sorarsa onları tuvalete atıp sifonu çektiğinizi böylece diğer çiş ve kakalara kavuştuklarını söyleyebilirsiniz. Çocuğunuzun sifonu çekip, kakasına veya çişine el sallamasına da izin verebilirsiniz.

Tuvalet eğitimi sırasında zaman zaman yol kazaları olabilir. Altına kaçırdığı, tutamadığı durumlarda tavrınızın çok önemli olduğunu unutmayın. Eğer kızar, bağırır ya da tehdit edersiniz sağlıklı bir tuvalet eğitimi veremezsiniz. Sakinlikle karşılayın ve çocuğunuzun cesaretini devam ettirmesini sağlayın.

Son olarak tüm ebeveynlerin sıkça sorduğu soruya gelelim: Gece bezini ne zaman bıraktırmalıyız?

Aslında gece ve gündüzü aynı anda da bırakabilirsiniz. Fakat bunu yapabilmek için çocuğunuzun sizin yardımınıza ihtiyacı var. Gece belli aralıklarla uyandırıp çişe götürmeniz gerekir. Ayrıca uyumadan 2 saat öncesinden itibaren sıvı tüketimini kesmenizde fayda var. Uyumadan önce süt içme alışkanlığı devam eden çocuklarda gece bezini bırakmak daha zor olacaktır. Bezi bırakmadan önce süt saatini değiştirmekte fayda var.

Gece oluşabilecek kaçırmalara karşı da çarşafın altına koruyucu koymak faydalı olur. Yatağım çiş olmasıyla aradaki bezin çiş olması arasında hem temizlik süresi hem de hijyen açısından oldukça fark var. 

Unutmayın ki çocukların en büyük motivasyonu büyümektir. Bezi bırakırken "büyüme hevesleri" sizin en büyük yardımcınız olacaktır.