8 Temmuz 2013 Pazartesi

Verimli Yaz Tatili

Yaz tatiline yaklaştığımız şu günlerde çocuk ve ebeveynleri tatlı bir telaş sardı. Ebeveynler eve getirilecek karnenin başarı seviyesinin ne olacağını merak ederken, çocuklarsa yaz tatili için yapabilecekleri programları şimdiden düşünmeye başladı bile!

Karne, bir senelik çalışma performansının değerlendirilmesinin yazılı ve resmi belgesidir. Çocuğun tüm dönem yaptıklarının ortalaması olarak da algılanabilir. Dolayısıyla, çocuğun başarılı veya başarısız olması eve getirdiği bu karne üstünden değerlendirilir çoğu zaman. Halbuki karne notlarını salt bir sonuç olarak görmek yerine bir sürecin yorumlanması olarak tanımlamak daha faydalı olacaktır. Ebeveyn ve çocuk, karne notu ile dönem içinde o ders için harcanan çalışma mesaisinin ne kadar tutarlı olduğu konusunda bir analiz yapmalıdır.
 
Başka bir deyişle çok çalıştığı halde düşük not mu aldı, çalışmadığı için kırık not mu getirdi yoksa düzenli bir çaba gösterdi böylece de karnesinde o dersten yüksek bir not mu aldı sorularının cevapları aranmalıdır. Bu değerlendirmeyi ebeveyn ve çocuk ne kadar birlikte ve nesnel yapabilirse çocuğa bundan sonraki sene için de o kadar faydalı olabilecek bilgiler ortaya çıkar. Hakettiği notu alamayan çocuğun çalışma alışkanlıklarını gözden geçirmesi gerekebilir.
 
Karne notları bahsettiğimiz şekliyle değerlendirildikten sonra yaz aylarının nasıl geçirileceği hakkında çocuğun da talep ve beklentilerini göz önünde bulundurarak bir program yapılması faydalıdır. Çocuğun tüm ders yılı boyunca okul ve hatta belki dershane sorumluluğu nedeniyle yapmak isteyip de ertelediği etkinlikleri yapabilmesi için yaz ayları uygun bir fırsattır.

 Yaz tatilinin en önemli akademik hedefi o ders yılını içinde çocuğun bilgi ve beceri olarak yakaladığı noktayı kaybetmemesi yönünde olmalıdır. Örneğin çarpım tablosunu tamamiyle öğrenen bir çocuğun ilk hedefi çarpım tablosuyla problemler çözmeyi öğrenmek değil, çarpım tablosunu unutmamak olabilir. Bunun üzerine koyulacak her bilgi elbette kâr olacaktır; ama ilk amaç, bitirilen senenin bilgilerini muhafaza etmek, yani öğrenilen konuların tekrarını yapmaktır.

Ders programı yapılırken dikkat edilmesi gereken hususların başında ders ve eğlence sıralaması gelmektedir. Çocuğun motivasyonunun ve çalışma verimliliğinin beklenen düzeyde olabilmesi için sabah kahvaltısı sonrasının ders çalışma vakti olarak belirlenmesi en uygun olanıdır. Böylece açık zihinle gerekli tekrar ve çalışmalarını yapan çocuk, günün geri kalan zamanını arzu ettiği gibi geçirme rahatlığını yaşayacaktır.

Görselin alındığı adres: www.yeniansiklopedi.com
 
Akademik hayatta bilgiler kitap üzerinden verilir. Oysa yapılan araştırmalar, yaşantısal deneyimlerle yapılan öğrenmelerin zihni hem daha çok beslediği hem de bu bilgilerin daha kalıcı olduğu yönündedir. Yaz ayları özellikle çocukların doğayı öğrenmeleri için bulunmaz bir fırsattır. Bir fizik dersinde birçok formülle öğreneceği denge kavramını, yaşantısal bir deneyim olan ağaca tırmanmayla pekala kavramsal olarak öğrenebilmektedir. Bu nedenle yaz tatilinde çocukların mümkün olduğunca sanat, kültür, doğa etkinliklerine teşvik edilmeleri önemlidir. Ebeveynler güvenli olduğunu bildikleri yerlerde, çocuğun sokakta oynamasına da izin vermelidir. Sokakta oynamak hem fiziksel gelişim hem de bilişsel gelişimin yordama alanı için faydalıdır.

Yaz tatilinin olmazsa olmaz parçası ise kitaptır. Ders yılı içerisinde çoğunlukla ders kitaplarını okuma önceliği olan çocuklar için yaz tatili bulunmaz bir fırsattır. Özellikle günün en sıcak saatleri, kendi seçtikleri kitapları okumaları için uygun bir zaman dilimi olabilir. Yaz tatilinde okuyacakları kitapları seçme konusunda çocuklar özgür bırakılmalıdır. Okumayı bir zorunluluk değil, keyif alınan bir tercih olarak görürlerse kitapla aralarında kurdukları bağ çok daha kuvvetli olacaktır. 

Yaz tatilini çocuğun bireyselleşme sürecine bir vesile olarak değerlendirmek de mümkündür. Bunun için ebeveynler, çocuklarının yaşlarına ve sahip oldukları imkanlara göre farklı seçimler yapabilirler. Çocuk, anne babanın katılmadığı bir gençlik kampına gidebileceği gibi, şehirden uzakta doğayla iç içe yaşayan anneanne/babaanne – dede ziyareti de yapabilir.

Sonuç olarak, yaz tatili akademik eksikliklerin kapatıldığı, kazanılmış bilgilerin muhafaza edildiği bir dönem olarak görülmeli; fakat yoğun ve yorucu geçen bir ders yılından sonra çocuğun özellikle fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarının beslenmesi gereken bir süre olduğu da  unutulmamalıdır.

Tüm çocuklara ve ebeveynlerine şimdiden bol eğlenceli, unutulmaz anılarla dolu bir yaz tatili dilerim!
 
Sevgiler
Cemre Soysal