Karne Dönemi – Yaz Tatili
Sömestr tatiline
yaklaştığımız şu günlerde çocuk ve ebeveynleri tatlı bir telaş sardı.
Ebeveynler eve getirilecek karnenin başarı seviyesinin ne olacağını merak
ederken, çocuklarsa sömestr tatili için yapabilecekleri programları şimdiden
düşünmeye başladı bile!
Karne, bir dönemlik
çalışma performansının değerlendirilmesinin yazılı ve resmi belgesidir. Çocuğun
tüm dönem yaptıklarının ortalaması olarak da algılanabilir. Dolayısıyla,
çocuğun başarılı veya başarısız olması eve getirdiği bu karne üstünden
değerlendirilir çoğu zaman. Halbuki karne notlarını salt bir sonuç olarak
görmek yerine bir sürecin yorumlanması olarak değerlendirmek daha faydalı
olacaktır. Ebeveyn ve çocuk, karne notu ile dönem içinde o ders için harcanan
çalışma mesaisinin ne kadar tutarlı olduğu konusunda bir analiz yapmalıdır.
Başka bir deyişle çok çalıştığı halde düşük not mu aldı, çalışmadığı için kırık
not mu getirdi yoksa düzenli bir çaba gösterdi böylece de karnesinde o dersten
yüksek bir not mu aldı sorularının cevapları aranmalıdır. Bu değerlendirmeyi
ebeveyn ve çocuk ne kadar birlikte ve nesnel yapabilirse çocuğa bir sonraki
dönem için de o kadar faydalı olabilecek bilgiler ortaya çıkar. Hakettiği notu alamayan
çocuğun çalışma alışkanlıklarını gözden geçirmesi gerekebilir.
Karne notları
bahsettiğimiz şekliyle değerlendirildikten sonra iki haftanın nasıl
geçirileceği hakkında çocuğun da talep ve beklentilerini göz önünde
bulundurarak bir program yapılması faydalıdır. Sömestr tatili çocuğun dönem
içerisinde okul sorumluluğu nedeniyle yapmak isteyip de ertelediği etkinlikleri
yapabilmesi için uygun bir fırsattır.
Ders programı yapılırken
dikkat edilmesi gereken hususların başında ders ve eğlence sıralaması
gelmektedir. Çocuğun motivasyonunun ve çalışma verimliliğinin beklenen düzeyde
olabilmesi için sabah kahvaltısı sonrasının ders çalışma vakti olarak belirlenmesi
en uygun olanıdır. Böylece açık zihinle gerekli tekrar ve çalışmalarını yapan
çocuk, günün geri kalan zamanını arzu ettiği gibi geçirme rahatlığını
yaşayacaktır.
Tatillerin olmazsa olmaz parçası
ise kitaptır. Dönem içerisinde çoğunlukla ders kitaplarını okuma önceliği olan
çocuklar için tatil istedikleri kitap ya da kitapları okuma fırsatı olabilir. Tatilde
okuyacakları kitapları seçme konusunda çocuklar özgür bırakılmalıdır. Okumayı
bir zorunluluk değil, keyif alınan bir tercih olarak görürlerse kitapla
aralarında kurdukları bağ çok daha kuvvetli olacaktır. Kitabın yanı sıra
tiyatro, sinema, sanatsal grup çalışmaları gibi birçok kültürel faaliyet de
çocuğun ilgi alanına göre seçilebilir.
Uzun tatilleri çocuğun
bireyselleşme sürecine bir vesile olarak değerlendirmek de mümkündür. Bunun
için ebeveynler, çocuklarının yaşlarına ve sahip oldukları imkanlara göre
farklı seçimler yapabilirler. Çocuk, anne babanın katılmadığı bir kampa
gidebileceği gibi, başka bir şehirde yaşayan anneanne/babaanne – dede ya da
kuzen ziyareti de yapabilir.
Sonuç olarak, sömestr
tatili akademik eksikliklerin kapatıldığı, kazanılmış bilgilerin muhafaza
edildiği bir dönem olarak görülmeli; fakat yoğun ve yorucu geçen bir dönemden sonra
çocuğun özellikle fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarının beslenmesi gereken bir süre
olduğu da unutulmamalıdır.
Tüm çocuklara ve
ebeveynlerine şimdiden bol eğlenceli, unutulmaz anılarla dolu bir tatil dilerim!
Sevgiler,
Cemre Soysal