Günümüzde ailelerin çocukların gelişimi hakkındaki hassasiyetleri
git gide artıyor. Anne babalar her şeyin yolunda ve normal ilerleyebilmesi için
oldukça dikkatli ve özenli davranıyor. Eski usul çocuk yetiştirme yöntemlerinin
yerini bilimsel doğrular alıyor. Bu hassasiyet de çeşitli konularda
psikologlara ihtiyacı arttırıyor.
Bir çocuğun psikolojik destek almasına yönelik önyargıların
tamamının ortadan kalktığını söyleyemesek de son yıllarda fark edilir bir
gelişme olduğunu belirtebiliriz. Sadece proplem odaklı değil, aynı zamanda
genel danışmanlık veya önleyici danışmanlık (kardeşi olacak ne yapalım,
boşanmaya karar verdik nasıl söyleyelim gibi) alanlarında da başvuruların
sayısı oldukça artmış durumda. Bizim her
zaman vurguladığımız önemli bir kural var:
Bozuk temelin üzerinde yapılan en iyi inşaatın dahi ömrü kısa olur.
Çocuklarınızın ister duygusal ister
davranışsal temelinde bir sıkıntı olduğunu hissettiğinizde vakit kaybetmeden
bir uzmandan yardım alın. İnşaatın devamının nasıl yapılması gerektiği
konusundaki en doğru yönlendirmeyi yapacak kişi uzmandır. Kısa zamanda
halledilebilecek bir problem için bazen gereğinden fazla zaman kaybedilip
problemin daha da köklenmesine neden olunabiliyor. Doğru zamandaki doğru danışmanlıklar bu zaman kayıplarının da önüne geçer.
Ailelerin çocuklarını getirme sıklığı genellikle okul
çağıyla beraber artıyor. Bunun önemli nedenlerinden biri okula gitmeye başlayan
çocuğun akranlarıyla iletişime geçmeye başlamasıdır. O güne kadar evde görmezden gelinen birçok
konuyla okulda bir kural başlığı altında karşılaşmak bazı çocuklarda zorlayıcı
olabiliyor. Örneğin evde istediğini yaptırmaya alışan çocuk okula gittiğinde
istediğinin yapılmadığını anlamasıyla “okul kötü bir yer” demeye başlayabilir.
Bunun gibi birçok neden ailelerin bizlere başvurmasını sağlıyor.
Peki en sık neler çıkıyor karşımıza? Elbette her aile kendi
çocuğuna odaklandığından, kendi evlerinde yaşanan problemin tek ve biricik
olduğunu düşünüyor. Fakat unutulmamalı ki bazı sorunlar günümüz aile yapısında
çok sıklıkla karşımıza çıkıyor. Biraz onlardan bahsedelim..
1. Dikkatini bir türlü toplayamıyor bu çocuk! Kerem’e
ödev yaptırmak tam bir işkence!
Birçok aile okulda yaşadıkları problemlerle
gelir. Sınıfta dersi takip etmekte zorlanan çocuk, öğretmeninden defalarca
ihtar almasına rağmen bir türlü dikkatini toplayamaz. Aynı sıkıntıları
çoğunlukla evde de yaşar aileler. Ödev yaparken sayısız kere yerinden kalkar,
karnım acıktı veya tuvaletim geldi gibi çeşitli bahanelerle dersi sabote etmeye
çalışır. Ayrıca pazarlık yapmayı da pek severler. “Şu çizgi film bitince derse
otursam olur mu?” diye sorarlar mesela.
Ailelerin hayretle gözlemledikleri durum
ise bu çocukların kendi istedikleri bir işi son derece dikkatli yapıp, örneğin
saatlerce bilgisayar oynayıp; ders çalışması gereken zaman gelip çattığında
bunun bir türlü başarılamamasıdır. Hatta bu nedenle çocuğun bir tür şımarıklık içinde
keyfi davrandığını düşünen aileler de sayıca oldukça fazladır.
Dikkat eksikliği özellikle teknolojik
uyaranların arttığı çağımızda çok sık karşılaştığımız durumlardan biridir.
Temeldeki tanım şöyledir: Çocuk, dikkatini vermesi gereken konuya nicelik ve
nitelik ya da başka bir deyişle kalite
ve süre bakımından istenen verimi verememektedir. Dikkatini toplama ve
dikkatini devam ettirmede yaşadığı sıkıntı onun performansına doğrudan etki
etmekte ve potansiyelini aşağı
çekmektedir. Matematik problemini yaparken arkadan gelen ses onun aklını
karıştırıyor ve toplama hatası yapmasına neden oluyor olabilir. Dikkat
sorunlarında hedefimiz, çocuğun dikkat çeldirici uyarana (mesela arkadan gelen
sese) duyarsızlaşmasını, odağını kaybetmeden işine devam etmesini sağlamaktır.
Çocuğunuzun dikkatini geliştirmek için yapabileceğiniz birkaç öneri:
·
Çalışacağı konuları küçük parçalara bölerek, her
bir parçayı tamamladığında küçük bir hedefe daha ulaştığını ve böylece giderek
ana hedefe yaklaştığını hissettirebilirsiniz.
·
Çocuğunuzun çalışma masasında dikkat çeldirici
eşyalar olmamasına özen gösterebilirsiniz. Örneğin masasında gereken kitaplar
ve malzemeler dışında çok fazla eşya bulundurmamasına dikkat edebilirsiniz.
·
Çocuğunuzun dikkatini bir konuya odaklayabilmesi
için zamana hakim olması önemlidir. Bu nedenle çeşitli faaliyetlerin ne kadar
sürdüğünü fark etmesi için saat, kronometre, zaman sayacı gibi araçlar
kullanabilirsiniz. Bu şekilde bir işin ne kadar sürdüğünü, dikkatini ne kadar
süre verebildiğini fark etmeye başlayabilir.
Yazının devamı gelecektir..
Sevgiler,
Cemre Soysal